Yazı İçerikleri
İlk Kez Yurt Dışına Çıkarken Bilinmesi Gerekenler: Adım Adım Seyahat Planlama Rehberi
Pasaport
Yurt dışına çıkabilmenin ilk şartı, geçerli bir pasaporta sahip olmak. Eğer T.C. Kimlik kartı ile giriş yapılabilen birkaç istisnai ülkeye gitmiyorsanız; öncelikle pasaport başvurusu yapmalısınız. Bu süreçle ilgili daha detaylı bilgiye ihtiyacınız varsa “Pasaport Nasıl Alınır?” yazımı da okuyabilirsiniz.
Eğer pasaportunuz varsa, son geçerlilik süresine dikkat etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki pasaportunuzu son gününe kadar kullanamıyorsunuz. Çoğu ülkeye giriş yapabilmek için “en az 6 ay geçerli pasaport” şartı var. Bazı ülkeler ise en az 3 ya da 1 ay geçerlilik şartı koyuyorlar. Bu süre aslında bir aksilik olur da seyahatinizi uzatmanız gerekirse diye konuluyor. Eğer pasaportunuzun son geçerlilik tarihi ülkenin belirlediği koşullara uymuyorsa, vize alamazsınız ya da kapıdan dönebilirsiniz.

(Fotoğraf: towfiqu98 / Envanto Elements)
Vize
Pasaport işini hallettiyseniz sıra en sinir bozucu işe geliyor; vize almak. Eğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından vize istemeyen bir ülkeye seyahat edecekseniz böyle bir derdiniz olmayacak. Ancak vize isteyen bir ülkeye seyahat etmek istiyorsanız, vize başvurunuzu seyahatinizden aylar yapmanız lazım. Eskiden bu süre 2 aydı, şimdilerde ise 6 aya kadar çıkmış durumda. O yüzden ne kadar erken başvurursanız o kadar iyi.
Eğer Avrupa Birliği ülkelerine seyahat edecekseniz “Shengen Vizesi Nasıl Alınır” yazıma bakabilirsiniz.
Vizesiz gidilebilecek ülkelerin hangileri olduğunu merak ediyorsanız, onları da “2024 yılında Türk Vatandaşlarına Vizesiz Ülkeler” yazımda bulabilirsiniz.

Uçak Bileti
Eğer ekstra bir promosyon yoksa, uçak biletleri, uçak doldukça pahalılaşır. Yani ilk biletler en ucuza, daha sonrakiler biraz daha pahalıya, son kalan biletler ise en pahalıya satılır. Uçak biletinizi ne kadar erken alırsanız o kadar uygun fiyata alırsınız, dolayısıyla seyahatinizle ilgili ilk planlamanız gereken şeylerden biri uçak biletinizdir.
Eğer henüz vizenizin çıkıp çıkmayacağından emin değilseniz iptal ya da değişiklik hakkı tanıyan bir bilet almanız daha iyi olur. Onda bile pek çok kesinti oluyor, tüm parayı geri alamıyorsunuz ama eğer bilet almak için vizenin sonuçlanmasını beklerseniz biletler bütçenizi aşacak fiyatlara çıkabiliyor. Bu tamamen bir risk. Kararınızı ihtimalleri bilerek verin:
– Bileti vize çıkmadan önce alırsanız hem iptal hakkı olan paketi seçtiğiniz için ekstra para verirsiniz hem de vize çıkmazsa bileti iptal ederken %30 civarı para kesintisi yaparlar. Tabii bunlar havayolu şirketine göre değişen oranlar.
-Vize başvurunuzu uçak biletini satın almadan, sadece bilet rezervasyonunuzu göstererek yapabilirsiniz ancak bileti rezerve şekilde tutabileceğiniz süre çok kısadır. Rezervasyonunuz, vize başvurunuz sonuçlanmadan çok önce iptal olur. Vize çıkıp bileti alma vakti geldiğinde ise bilet fiyatı 3 katına bile çıkmış olabilir. İki kişi gidiş dönüş 20 bin lira olan bileti 60 bin liraya almak istemezsiniz.
Uçak bileti alırken dikkat etmeniz gereken önemli bir konu da bağlantılar. İstanbul’dan uçuyorsanız pek çok ülkeye direkt uçabilirsiniz. Farklı şehirlerden direkt uçuş olanakları ise çok kısıtlı. Yani büyük ihtimalle önce bulunduğunuz şehirden İstanbul’a, sonra İstanbul’dan gitmek istediğiniz ülkeye uçacaksınız.

Benim tercihim her zaman uçak biletlerini bağlantılı almaktan yana. 3 kuruş fazla vereyim sonra başım ağrımasın. Neden mi? Eğer biletleri ayrı ayrı alırsanız ve ilk uçuşunuz ciddi bir rötar yaparsa ikinci uçuşunuza yetişemeyebilirsiniz. O zaman hiçbir hak iddia edemezsiniz, biletinizin yandığıyla kalırsınız. Bu riski en aza indirmek için saatler öncesinden havalimanında olmanız lazım. Gerçekten saatlerce havalimanında beklemeye değer mi?
Öte yandan bağlantılı bilet aldığınızda tüm sorumluluğu havayolu şirketine yüklemiş oluyorsunuz. İlk uçuş rötar yaptığı için ikinciye yetişemezseniz sizi daha sonraki bir uçakla mutlaka gönderiyorlar. Ayrıca iki uçuş arasında valizle, check-in’le de uğraşmıyorsunuz. İlk bindiğiniz yerden valiz verip 2 biletinizi birden alıyorsunuz. Valizi ise son indiğiniz yerde teslim alıyorsunuz.
Bağlantılı bilet alırken 2 uçuş arasında en az 1,5 saatlik bir süre bırakmayı unutmayın. Uçaktan inmeniz ve gümrükten geçmeniz, havalimanının büyüklüğüne ve kalabalığa göre yarım saatten uzun sürer. Bir sonraki uçağın kapısına da en az yarım saat önce gelmiş olmanız gerekiyor. Size kalacak olan yarım saatlik süre de ufak rötarlar ve gecikmeler için garanti süresi kalıyor. Eğer biletleriniz bağlantılı değilse bu süre kesinlikle yeterli gelmez.
Uçak biletiniz alırken kabin hakkınıza da mutlaka dikkat edin. En ucuz biletlere genellikle sadece el bagajı dahildir. El bagajınız 8 kilodan fazla olamaz. Yanınızda tırnak makası ya da törpü gibi kesici aletler taşıyamazsınız. Ayrıca 100 ml’yi geçen sıvılar da uçağa alınmaz. Eğer büyük boy güneş kremi, traş köpüğü, yüz temizleme jeli vb taşımak istiyorsanız kabin bagajını tercih etmeniz gerekiyor.

Konaklama
Vize ve uçak bileti işleri hallolduktan sonra sıra konaklamayı ayarlamaya geliyor. Eğer uzun süre ya da kalabalık kalacaksanız Airbnb’den ev kiralayabilirsiniz. Daha kısa konaklamak içinse otel daha hesaplıya gelebilir. Otelinizi www.booking.com‘dan alabilirsiniz. Bu sitede hem çok fazla seçenek var hem de en uygun fiyatlar genellikle bu sitede oluyor. Eğer alternatiflerinizi görmek istiyorsanız www.trivago.com‘u da kullanabilirsiniz.
Konaklayacağınız yeri seçerken dikkat etmeniz gereken şeylerden bazıları şu şekilde:
1.Otelin konumu belki de en önemli kriter. Pek çok ülkede ulaşım hiç de ucuz değil. Otelde hesaplı bir tercih yaptığınızı düşünürken ulaşıma çok para vermek zorunda kalabilirsiniz. Ulaşıma harcadığınız zamana da yazık olur. Gezeceğiniz yerlere mutlaka haritadan bakın. Eğer çoğu tek bir bölgede toplanıyorsa o bölgeye yürüme mesafesinde bir oteli tercih edin. Metro’ya ya da tramvaya da yakınsa tadından yenmez.
2. Otelin puanına bakmakla yetinmeyin, yorumları mutlaka okuyun. Özellikle de düşük puanlı olanları. Otelin her şeyi süper olabilir ama onlarca kişi oda temizliği sırasında eşyalarının çalındığından şikâyet etmişte o otelde kalmak istemezsiniz. Böyle bir olaya denk gelmeyenlerin verdiği yüksek puanlar sizi yanılmasın. Düşük puanlar “odaya geç aldılar, televizyon bozuldu, yastıkla rahat edemedim” minvalindeyse sorun yok zaten, her otelde olur böyle şeyler.
3. Kahvaltının dahil olup olmadığına dikkat edin. Bir keresinde kahvaltı dahil seçeneğini işaretlediğimi zannederek aldığım bir otelden çıkış yaparken, beklemediğim bir kahvaltı faturasıyla karşılaşmıştım.
4. Giriş çıkış saatlerini bizim Anlatya’daki oteller gibi standart düşünmeyin. Örneğin İspanya’daki pek çok otelde giriş saati öğlen 3. Elbette bu otele ve şehre göre değişebilir. Şehre erken varıp elinizde eşyalarla gezmek istemiyorsanız; otele uğrayıp eşyalarınızı resepsiyona bırakabilirsiniz. Çoğu otelin resepsiyonu bu hizmeti veriyor.
5. Bazı ülkeler turistlere ek vergiler uyguluyor. Bu vergiler genellikle otel tarafından konaklama ücretinize eklenerek tahsil ediliyor. Resepsiyonda sizden gece başına 3-5€’luk ek vergiler istenirse şaşırmayın. Eğer Airbnb kullanıyorsanız vergiyi ev sahibiniz almıyor, kendi başınıza ilgili yere ödemeniz gerekiyor.

Biletler ve Rezervasyonlar
Özellikle popüler, turistik bir yere gidiyorsanız bazı biletleri çok önceden online olarak almanız gerekiyor. Aşırı şanslı değilseniz Neuswanstein Şatosu, Sagrada Familia Kilisesi, Alhambra gibi yerlere kapıdan bilet bulamazsınız, tüm biletler çoktan online olarak satılmış durumdadır.
Gezeceğiniz popüler yerlerin biletlerini, seyahatten birkaç hafta önce resmi sitelerinden satın alabilirsiniz. Resmi siteler genellikle Google’da arattığınız zaman mekânın kendi künyesinde görünür. Resmi sitede ısrarcı olmamın iki nedeni var, öncelikle eğer özel bir kampanya yoksa, en ucuz fiyatı genellikle resmi sitelerde bulursunuz. Diğer web siteleri bileti kendi komisyonlarını ekleyerek satarlar. İkinci olarak sahte web sitelerine denk gelip sahte bilet alma ihtimaliniz var. Bu durumda hem kredi kartı bilgilerinizi güvensiz bir yere vermiş olursunuz hem de size verilen biletin QR kodu çalışmaz ve kapıda kalırsınız.
Çoğu Avrupa ülkesinde bizim Müzekart’a benzeyen, birden çok müzeye girmenizi sağlayan kartlar var. Gezmek istediğiniz yerin dahil olup olmadığına bakarak bu kartlardan alabilirsiniz. Ayrıca, birden çok müzeyi kapsayan paket biletler de satılıyor. Bu tarz kart ve paketleri www.getyourguide.com adresinden inceleyebilirsiniz. Yine de çok popüler bir yere gidiyorsanız biletiniz olsa bile giriş gününüzü ve saatinizi rezerve ettirmeniz gerekiyor.

Eğer araba kiralayarak gezecekseniz bunu da yola çıkmadan önce ayarlamanızı öneririm. Araç kiralama şirketleri genellikle erken rezervasyon indirimleri yapıyorlar. Yani ne kadar erkenden alırsanız o kadar hesaplıya geliyor. Bilindik şirketlerin hemen hemen hepsinin havalimanı ofisleri var. Bu sayede havalimanına içer inmez araç kiralayabilirsiniz.
Şunu da not düşeyim, Avrupa ülkelerinin çoğunu arabasız daha rahat gezersiniz. Toplu taşıması iyi, tren yolu gelişmiş ülkelerde araba kiralamaya para verip üstüne trafik çekmek pek mantıklı değil. Dolayısıyla gideceğiniz ülkenin ulaşım sistemini iyice öğrenin, kendi programınızla karşılaştırın ve araba kiralayıp kiralamamaya öyle karar verin. Eğer araba kiralamayı tercih ediyorsanız şu konulara dikkat edin:
– Bilindik firmalardan şaşmayın. Evet bazen arada çok fazla fiyat farkı olabiliyor ama adı sanı bilinmeyen lokal firmalarla sorun yaşayan çok kişi var. Arabada daha önceden var olan bir soruna siz sebep olmuşsunuz gibi para isteyen “çakal esnafla” karşılaşmamak için iyi bir marka seçmek önemli.
– Arabanızla kaç km yol gideceğinizi önceden hesaplayın. Uygun fiyatlı arabalarda genellikle kilometre sınırı bulunuyor ve bu sınırı aştığınız ölçüde ek ödeme çıkarıyorlar.
– Bir de sigorta meselesi var. Aracınızı kiralarken farklı sigorta paketlerinden birini seçebiliyorsunuz. Kimi sigortalar sadece trafik kazasını karşılarken kimisi aracın içine ve dışına gelebilecek her türlü hasarı karşılıyor. Ne kadar risk almaya gönüllü olduğunuz size kalmış ama en ucuz sigorta paketinin pek çok şeyi kapsam dışı bıraktığını göz önünde bulundurun.
– Bütçenizi hesaplarken depozitoyu da göz önünde bulundurun. Araç kirası ve sigortaya ek olarak bir de depozito ödemeniz gerekiyor ve bu depozito ücretleri hiç de ucuz değil. Eğer araca hasar gelirse, ücretli bir yol kullanırsanız ya da plakaya trafik cezası kesilirse bu depozitodan kesiliyor. Herhangi bir ödeme çıkmazsa depozitonuzu 1-2 hafta içerisinde iade ediyorlar.
– Araç kiralamak için belirli bir yaşın üzerinde olmanız ya da birkaç yıllık bir ehliyete sahip olmanız istenebilir. Bu süreler ülkeden ülkeye de değişebilir. Bu bilgileri online kiralama sitesinde araç seçerken görebilirsiniz.
– Gideceğiniz ülkenin şartlarına göre bir araç seçin. Örneğin İtalya’nın güneyinde daracık sokaklar ve büyük araçla sığamayacağınız park yerleri ile karşılaşabilirsiniz. Almanya’da ise geniş otobanlarda hızı hissettirmeyecek büyük bir araç sizi mutlu edebilir. İngiltere ve Kıbrıs gibi yerlerde trafiğin tersten aktığını unutmayın.

Yurt Dışına Çıkarken Valiz Hazırlama
Yurt dışına çıkarken valizinize koymanız gereken birkaç önemli şey var.
– İhtiyaç duyabileceğiniz ilaçların hepsini yanınıza alın. Günlük hayatta ihtiyaç duyabileceğiniz ağrı kesici, mide ilacı, ateş düşürücü, alerji ilacı gibi ilaçları yurt dışında temin etmeniz çok zor olabilir. Hatta bazı ülkelerde eczaneler hiçbir şekilde reçetesiz ilaç vermiyor.
– Gideceğiniz ülkenin elektrik sistemini önceden öğrenin ve gerekiyorsa priz adaptörü almayı unutmayın. Büyük otellerde priz çeşitleri bulunabilir ya da otel resepsiyonundan adaptör temin edebilirsiniz ama buna bel bağlamamakta fayda var.
– Valizinize bir bagaj etiketi, ya da en azından renkli bir kurdele bağlayın. Malum piyasada aynı marka, renk ve modelde çok fazla valiz var. Sizinle aynı valizi kullanan bir başkasının yanlışlıkla valizinizi alıp gitmesi, başınıza gelebilecek en tatsız şey olur.
– Eğer iki kişi yola çıkıyorsanız, eşyalarınızı iki valize bölüştürün. Yani her iki valizde de biraz kıyafetiniz olsun. Böylece havayolu şirketinin valizinizi kaybetmesi durumunda tüm eşyalarınızı kaybetmemiş olursunuz.
– Sigara içiyorsanız sigaranızı Türkiye’den ya da duty-free’den alın. Pek çok ülkede sigara aşırı pahalıdır. “Biterse oradan alırım” derseniz üzülürsünüz.
– Gitmeden 3 gün önce hava durumuna bakın. Daha uzak tarihli tahminler yanıltıcı olabilir. Mevsime aldanmayın, her ülkenin yazı bizim yazımız gibi sıcak olmayabiliyor. Örneğin Mısır’da kışın tişört ile gezersiniz. Danimarka’da yazın ince bir monta ihtiyacınız olabilir.

Yola Çıkmadan Önce yapılması Gerekenler
Yurt dışına çıkmadan önce halletmeniz gereken birkaç konu var:
1) Seyahat Sağlık Sigortası yaptırın. Bu aslında bir zorunluluktur ve vize başvurusunda istenen evraklar arasında da yer alır. Eğer vizesiz bir ülkeye gidiyorsanız ya da yeşil pasaportunuz varsa yine de seyahat sigortası yaptırma zorunluluğundan muaf değilsiniz. Ülkeye girişte size sigortanızı sorma hakları var.
Seyahat sağlık sigortası aslında çok faydalı bir şey. Eğer seyahat sırasında acil bir tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyarsanız aşırı yüksek meblağlar ödersiniz çünkü sizin sosyal güvencenizin gittiğiniz ülkede hiçbir geçerliliği yoktur. Çin’de ayağını kırdığı için $5000 hastane masrafı ödeyen insan tanıyorum. Dolayısıyla 10€ civarı bir ücret ödeyip (süreye ve ülkeye göre değişiyor) bu riski almamak en mantıklısı.
2) Dövizinizi Türkiye’den alın çünkü birkaç istisnai ülke hariç hiçbir ülkede Türk Lirası kabul eden döviz bürosu bulamazsınız. Tek şansınız ortak ATM bulup kendi hesabınızdan para çekmek olur. ATM’ler size bölgenin yerel para birimi cinsinden para verir ancak bu bazen çok yüksek komisyonlara sebep olabilir.
Bazı ülkelerin paralarını doğrudan Türkiye’den de alabilirsiniz. Eğer ihtiyacınız olan döviz Türkiye’de bulunmuyorsa, gideceğiniz ülkeye göre Dolar veya Euro alın. Gittiğiniz ülkede yerel para birimine çevirin.
Her ülkede standart çevrim ücretleri yok bu arada. Örneğin Çekya’da her döviz bürosu kendi fiyatını belirleme hakkında sahip olduğu için çok uçuk fiyatlar var. Mutlaka birkaç yer gezip oranlara bakın, ilk gördüğünüz yere hemen para bozdurmayın. Ayrıca Havalimanları da en pahalı çevrimi yapan yerlerdir. İndiğinizde sadece o günlük, işinizi görecek kadar az miktarda parayı havalimanında çevirip, geri kalanını şehir içinde çevirmeyi tercih edebilirsiniz.

3) Cep telefonunuzu yurt dışına açtırın ve size en uygun yurt dışı kullanım paketini aldığınızdan emin oldun. Hiçbir paketiniz olmadan telefon, özellikle de internet kullanırsanız çok uçuk faturalar ödeyebilirsiniz. Yurt dışı paketleri operatörden operatöre çok değişiklik gösteriyor.
Benim bu konuda favorim Türk Telekom çünkü 1 hafta geçerli internet paketi alabiliyorsunuz. 2-3 GB internet aldığınızda tüm işlerinizi halletmenize yetiyor. Bu konuda en kötüsü ise Vodafone. Operatör yurt dışında sinyal aldığı an hiç size sormadan otomatik olarak günlük ücretlendirilen bir tarifeye geçiyor ve anlamsız pahalı bir tarife bu. Diğer paketleri zaten çok kullanışsız.
Velhasıl operatörünüzle mutlaka görüşün, seçtiğiniz tarifenin gideceğiniz ülkede geçerli olduğundan emin olun. Eğer internet paketiniz yoksa ülkeden çıkmadan önce mutlaka mobil verinizi kapatın ve internete sadece wi-fi’dan bağlanın.
İletişim konusunda bir diğer alternatifiniz de gittiğiniz ülkeden yerel kontörlü hat atmak. Bazı ülkelerde bu hatları havalimanından alabiliyorsunuz ama bu konuda çok deneyimim olmadığı için detaylarına hâkim değilim.
Yurt dışından Türkiye’ye ait bir telefon numarasını arayacağınız zaman başına Türkiye’nin telefon kodu olan +90 kodunu eklemeniz gerekiyor. Yani diyelim ki 0123 456 78 90 numaralı bir telefonu arayacaksınız; bunu “+90 123 456 78 90” şeklide tuşlamanız lazım.
4) Yurt dışına çıkarken, önemli belgelerin fotoğraflarını çekin ve çıktılarını alın. Özellikle popüler turistik yerlerde ne yazık ki yan kesicilik çok yaygın. Telefonunuzu çaldırırsanız bütün online biletlerinizi, sehayat sigortanızı vs. kaybetmek istemezsiniz. Bunların çıktıları yanınızda olsun. Ayrıca pasaportunuzun resimli sayfasının ve vize sayfasının bir fotokopisini ya da fotoğrafını çekin. Eğer pasaportunuzu kaybeder ya da çaldırırsanız, bu belgeler işlemlerinizi kolaylaştırır.
5) Kredi kartınızı yurt dışı kullanımına açtırın. Hatta benim önerim yanınızda yurt dışı kullanımına açık 2 ya da 3 farklı kartınızın olması yönünde çünkü ilk yurt dışına çıkışınızda, bankanız çok büyük ihtimalle kartınızı güvenlik gerekçesiyle bloke edecek. Bu aslında otomatik bir güvenlik önlemi. Yani birdenbire başka ülkelerden para çekilmeye başladığı zaman banka bunu şüpheli işlem kabul ederek kartınızı geçici olarak bloke ediyor. Bankayı arayıp işlemi kendinizin gerçekleştirdiğini söylerseniz, kartınızı genellikle 24 saat içerisinde kullanıma açıyorlar. İşte ikinci bir kart bu 24 saatlik sürede çok işinize yarayabilir.
Peki “kredi kartından harcama yapmak mantıklı mı” derseniz, bu biraz bankanızın çevrim oranlarına göre değişebilir. Bankanız makul bir kurdan çevrim yapıyorsa kredi kartıyla ödemek gerçekten pratik olabiliyor. Bazı ülkelerde ise kredi kartına mecbursunuz. Örneğin İskandinav ülkelerinde belli meblağın üzerinde nakit kabul etmiyorlar. Nakite kayıt dışı para gözüyle baktıkları için mutlaka kredi kartınızla ödemenizi istiyorlar. Sanıyorum Amerika için de durum böyle. Dolayısıyla nakit-kartlı ödeme dengesine ülkeye ve bankanızın çevrim kuruma göre karar vereceksiniz.

6) Uçuşunuza 24 saat kala online check-in yapmayı unutmayın. Çoğu havayolunda koltuk seçmeli check-in ücretli, otomatik koltuk atayan check-in ücretsizdir. Havayolunun sitesine girip check in adımlarını takip etmeniz yeterli.
Check-in yaptırmak şu açıdan önemli, havayollarının %10 fazla bilet satma hakkı var çünkü normalde satılan biletlerin bir kısmı sonradan iptal oluyor. Eğer havayolu şirketi fazla satış yapmışsa ve yeterince iptal gelmemişse kabak en son check-in yaptıranların başına patlıyor. Bu nedenle mümkünse online check-ininizi mutlaka yapın. Eğer teknik sorun vs. nedeniyle check-in yapamazsanız havalimanına erken gidin.
Havayolu şirketine göre değişkenlik gösterebilir ancak online check-in imkanı genellikle uçuşsa 90 dakika kala sona erer.
Yur Dışına Çıkarken Havalimanında Yapılması Gerekenler
1. Uçuşunuzdan en az 2 buçuk saat önce havalimanında olmalısınız. Hatta bayram ve resmî tatil gibi yoğun dönemlerde 3 saat önce havalimanında olmanızı tavsiye ederim. Check-in ve bagaj işlemleri, yurtiçi uçuşlarda kalkışa 45 dakika hala, yurt dışı uçuşlarda ise kalkışa 60 dakika kala sona erer. Bu süreden sonra sizi içeri almazlarsa hiçbir hak iddia edemezsiniz. Havalimanında her işlem için sıra bekleyeceksiniz ve bu sıralar uzun sürecek. Erken gelmek bu nedenle önemli.
Eğer yurt dışına direkt uçuşunuz varsa işlemlerinizi dış hatlar terminalinden yapacaksınız. Eğer önce İstanbul’a uçup oradan başka ülkeye uçacaksanız iç hatlar terminaline gitmelisiniz. Yani kural ilk uçuşun kalkacağı terminale gitmek.
2. Havalimanına girip ilk güvenlik kontrolünü geçtikten sonra yapmanız gereken ilk şey uçacağınız firmaya ait kontuarı bulmak. Tabelalara bakın ve THY ile uçuyorsanız THY tabelasının önüne, Pegasus ile uçuyorsanız Pegasus tabelasının önüne gidin. Bazı havalimanlarında sıraya girmeden, kontuarın önünde bulunan kiosklardan işlem yapma şansınız var. Eğer valiz teslim etmeyecekseniz, pasaportunuzun barkodunu cihaza okutarak biletinizi kendi başınıza bastırıp buradaki tüm işinizi tamamlayabilirsiniz. Eğer valiz verecekseniz o sıraya girmeniz şart.
Eğer birlikte seyahat edeceğiniz kişilerle biletlerinizi ayrı ayrı alıysanız kontuara birlikte gidip yan yana oturmak istediğinizi söyleyin. Uçak müsaitse yardımcı olurlar. Aksi taktirde sistem otomatik koltuk numarası verir ve bambaşka yerlerde oturmanız gerekir.

Valizinizi bırakıp biniş kartınızı alacağınız kontuarlar
3. Valizinizi verip biniş kartlarınızı aldıktan sonra (eğer bağlantılı uçuyorsanız her iki uçuşun bileti de burada verilir) Yurt Dışı Çıkış Harç Pulu almanız gerekiyor. Harç pulları artık otomatlardan veriliyor. Kredi kartınızı okutup kişi sayısı yazıyorsunuz ve alet size kişi sayısı kadar kart veriyor. Otomatlar kimi havalimanında kontuarların karşısında, kimisinde tam dış hatlar terminalinin girişinde… Eğer yerini bilmiyorsanız herhangi bir görevliye sorabilirsiniz, yardımcı olurlar. Harç pulu bedeli ise 500 TL.
4. Şimdi tekrar güvenlik kontrolünden geçeceksiniz. Eğer önce İstanbul’a uçuyorsanız doğrudan uçağınızın kalkacağı kapıya gidebilirsiniz. Eğer doğrudan yurt dışına uçacaksanız önce pasaport kontrolünden geçeceksiniz. Pasaport kontrolünde pasaportunuzu ve vizenizi kontrol edip yurt dışı çıkış harç pulunuzu alacaklar. Sizi pasaport memuru yerine otomatik geçiş kabinine yönlendirirlerse şaşırmayın. Yeni sistemde bir kabine girip pasaportunuzu ve parmak izlerinizi okutarak da geçebiliyorsunuz pasaport kontrolünden. İstanbul havalimanında bir görevli yoğunluğu dengelemek için gelenlerin bir kısmını pasaport memurlarına, bir kısmını otomatik pasaport kontrol kabinlerine yönlendiriyordu en son.
5. Uçağınızın kalkmasını beklerken mutlaka uçuşların listelendiği panoları kontrol edin. Bazen uçakların kalkacağı kapılar değişebiliyor. Sizin uçuşunuz hangi kapıdan kalkıyorsa erkenden o kapının önünde olmalısınız. Uçağa binişler genellikle kalkıştan 40 dakika önce başlar ve kalkışa 20 dakika kala sona erer.

Uçuş kapıları sayılarla ya da harf ve sayılarla ifade edilebilir
6. Eğer bağlantılı biletle aktarmalı uçuyorsanız İstanbul’a indiğinizde valizinizi almadan doğrudan dış hatlar terminaline geçeceksiniz. (Uçuşlarınız bağlantılı değilse burada valizlerinizi alıp tekrar kontuara vermeniz lazım.) “Dış hatlar giden yolcu” tabelalarını takip edin ve pasaport kontrolünden geçin. Buradan sonra yine uçacağınız uçağın kalkacağı kapıya gidip beklemeniz gerekiyor.
7. Bazı yurt dışı uçuşlarında uçağın kalkacağı kapıda üst araması / çanta araması yapabiliyorlar, şaşırmayın. Bu ülkelerle alakalı bir prosedür. Ürdün uçuşlarında sık görürüsünüz.
8. Uçağa alımlar bazen koltuk numarasına göre yapılabiliyor çünkü yolcular en arka koltuklardan ön koltuklara doğru alındığında uçak koridorunda daha az yoğunluk oluşuyor. Eğer uçuş kapısındaki görevli koltuk numarası aralığı belirtiyorsa buna riayet edin.
9. Yurt dışı uçuşunuz sırasında uçuş görevlileri size bazı formlar dağıtabilir. Bu uygulama Avrupa’da yok ama bazı Asya ülkelerinde var. Formlara kalacağınız otellerin adreslerini ve iletişim bilgilerinizi yazmanız istenebilir. Bu formları vardığınız ülkede pasaport kontrolünden geçerken teslim etmeniz gerekir. Formu kaybederseniz endişelenmeyin, havalimanından da tedarik edebilirsiniz. Uçakta dağıtılmasının tek nedeni size zaman kazandırmak.
Gideceğiniz ülkeye vardığınızda;
1. Uçaktan indiğinizde önce pasaport kontrolünden geçeceksiniz. Bu noktada gidebileceğiniz başka hiçbir yer olmadığı için kalabalığı takip etmeniz yeterli.
2. Pasaport kontrolünde genellikle iki farklı sıra olur. Bir sıra ülkenin kendi vatandaşları içindir, diğer sıra ise yabancılar içindir. Tabelalara dikkat edin. Sizin sıranız “All passports” ya da “Non-EU Passports” gibi tabelalarla gösterilebilir.
3. Pasaport kontrolünde size ziyaret amacınızı ya kaç gün kalacağınızı sorabilirler. İngilizce olarak basit kısa cevaplar vermeniz yeterlidir.
4. Eğer pasaport kontrolünden çıktıktan sonra valizinizi alacaksanız “baggage claim” yazılı tabelaları takip edin. Valiz alma alanına geldiğinizde küçük bir ekran görürsünüz. Bu ekranda hangi uçaktaki valizlerin kaç numaralı banda indirileceği yazar. Bu ekranda sizin uçuşunuzun yanında kaç numara yazıyorsa, o numara sahip banttan valizinizi alabilirsiniz.

5. Havalimanından çıkarken iki farklı çıkış görebilirsiniz. Genellikle yeşil tabelayla gösterilen çıkış gümrüğe beyan etmeniz gereken bir şey yoksa dümdüz çıkabileceğiniz çıkıştır. Yanınızda gümrüğe beyan etmeniz gereken yasaklı bir şey yoksa (ki gezmeye gidiyorsanız neden olsun) yeşil tabelayı takip edip çıkabilirsiniz.
6. Şimdi isterseniz havalimanı-şehir merkezi ulaşımını sağlayan servislere ya da metrolara binin, isterseniz araç kiraladığınız markanın bankosuna giderek aracınızın anahtarını teslim alın. Toplu taşıma kullanacaksanız, yakınlarda biletinizi alabileceğinizi bir otomat ya da bilet gişesi vardır. Beni en çok geren şey havalimanından şehir merkezine ulaşma kısmı olmuştur nedense. Sanırım Ankara’lı olduğum için. 🙂
Yurt Dışına Çıkarken Bilmeniz Gereken Diğer Konular
1) Duty-Free: Duy-Free mağazalarına ulaşmak için önce pasaport kontrolünden geçmeniz gerekir. Kontrolden geçip gümrüksüz bölgeye çıkınca duty-free tabelalarını hemen görürsünüz. Durt-free’den alışveriş yaparken kısıtlamalara dikkat edin. Kişi başı 1 litre yüksek alkollü içki, 2 litre düşük alkollü içki alabilirsiniz. Sigara 3 kartonu, parfüm 600 ml’yi geçemez.
Yaptığınız alışverişler pasaportunuza işlendiği için zaten daha fazlasını alamazsınız ama unutmamanız gereken şey şu; yurt dışından aldığınız alkoller de bu sınıra dahil. Diyelim ki 2 kişisiniz ve İskoçya’dan 2 şişe viski aldınız, dönüşte de duty-free’den 2 şişe votka aldınız. Toplam 4 adet yüksek alkollü içkiniz oldu. Eğer havalimanından çıkışta yaptıkları rastgele kontrole yakalanırsanız geçmiş olsun, içkilerinize el koyarlar.
Eğer aktarma uçuşunuz varsa, duty-free’den aldığınız içkileri mutlaka “sealed” plastik poşete koymalarını isteyin. Türkiye’deki havalimanları bunu mutlaka yapıyor ama başka ülkede sizin söylemeniz gerekiyor. Eğer aldığınız içkiler duty-free’ye ait kapalı poşet içerisinde yer almıyorsa, aktarma yapacağınız 2 uçağa sizi yanınızda içki şişesiyle almazlar.
Son olarak “nasılsa ucuzdur” diye düşünmeyin ve mutlaka fiyat karşılaştırması yapın. Bazen çok güzel kampanyalar olduğu için çok ucuza alışveriş yapabiliyorsunuz. Ama kampanyasız ürünler Türkiye’dekiyle neredeyse aynı fiyatta olabiliyor. Zaten yol yorgunuysam, elimde bir sürü valizim, çantam varsa, sadece 50 lira daha ucuza gelecek bir alışverişi yapıp elime yük etmek bana çok mantıklı gelmiyor.
2) Dönüş Terminali: Bazı kentlerde havalimanlarının birden çok terminali bulunuyor ve bir terminalden diğerine ulaşmak yarım saatten uzun sürebiliyor. Dönüş uçağınızın hangi terminalden kalktığını mutlaka öğrenin ve o terminale giden bir ulaşım aracı kullanın. Uçağınızın hangi terminalden kalkacağı, hangi havayolu şirketini kullandığınıza göre değişir. Örneğin THY, 2 numaralı terminalle anlaşmalıysa tüm THY uçakları 2 numaralı terminale inip kalkar. Ama Pegasus Havayolları 3 numaralı terminal ile anlaşmalı olabilir ve tüm uçakları bu terminalden kalkabilir.

3) Kadınlarda Soyadı Karmaşası: Eğer yeni evlendiyseniz ya da boşandıysanız güncel soyadınızla pasaportunuzdaki ya da vizenizdeki soyadınız birbirini tutmayabilir. Böyle durumlarda mutlaka evlilik cüzdanınızı yanınıza almalısınız. Uçak biletindeki soyadımla pasaportumdaki soyadım farklı olmasına karşın evlilik cüzdanımı göstererek sorunsuz bir şekilde seyahat etmiştim.
4) Çocukla seyahat: 18 yaşından küçük çocukların yurt dışına çıkabilmesi için her iki ebeveyninin de yanında olması gerekiyor. Eğer çocuk anne ya da babadan yalnızca biriyle yola çıkacaksa diğer ebeveynin noterden tasdikli vekaletname vermesi gerekiyor.
5) Tax Free: Yurt dışından aldığınız bazı eşyaların vergisini ülkeden çıkarken iade alabiliyorsunuz çünkü siz o ülkenin vergi mükellefi değilsiniz. Eğer fotoğraf makinesi, play station gibi pahalı bir alışveriş yaptıysanız alışverişi yaptığınız mağazadan mutlaka tax free formlarını isteyin. Dönüşte havalimanına girdiğinizde, tax free ofisini bulup aldığınız cihazı ve tax free formlarınızı bu ofise göstererek vergi iadenizi alın. Elektronik alışverişi yaparken aklınızda olsun, pek çok markanın garantisi uluslararası kapsama sahip değil. Yani aldığınız cihazın garantisi büyük ihtimalle yalnızca satın aldığınız ülkede geçerli olacak, Türkiye’de değil.
İşte hepsi bu kadar.
Keyifli yolculuklar!